Elektrik Akımı

Bir iletkenle birleştirilen ve aralarındaki potansiyel farktan kaynaklanan iki nokta arasındaki elektron akışına elektrik akımı (akım) denir. Elektrik akımı kısaca elektron akımıdır. Kaba bir tabirle bir iletkenle birleştirilen iki noktadan elektronlar çok olan noktadan az olan noktaya doğru akarlar. Uçları arasında potansiyel fark bulunan ya da elektron akışı (elektrik akımı) potansiyeli bulunan elemanlara kaynak denir.

Örneğin alternatörler, telefonlarınızın bataryaları, araba aküleri, piller hepsi birer elektrik (gerilim) kaynağıdırlar ve elektrik devrelerinde kısaca kaynak şeklinde adlandırılırlar. Bir elektrik devresinde elektrik akımı kaynağın pozitif (+) ucundan negatif (-) ucuna doğrudur. Elektron akımı ise kaynağın negatif (-) ucundan pozitif (+) ucuna doğrudur. Elektrik akımı, elektron akımı olduğu halde yönleri farklıdır. Elbette böyle bir şey mümkün değildir. Elektrik akımının yönünün pozitiften negatife doğru olması sadece bir kabulden ibarettir. Bu durumda alıcı üzerinden akım geçtiği için alıcı çalışır. Eğer devrenin herhangi bir yerinde açıklık/kopukluk varsa akım geçemeyeceği için alıcı çalışmaz. Devrede anahtar açık olduğu için devreden akım geçmemektedir. Bir devredeki alıcının çalışabilmesi için kaynağın bir ucundan (+) çıkan akımın, alıcı üzerinden geçtikten sonra kaynağın diğer ucuna (-) dönebilmesi gerekir.

Akımın yönünün artıdan (+) eksiye (-) olması, ABD’li bir yazar, mucit, felsefeci, bilim adamı, siyasetçi ve diplomat olan ve 1706-1790 yıllarında yaşayan Benjamin Franklin’in bir tezidir. O bu tezi öne sürdüğü zaman atomun yapısı bugünkü gibi açıklığa kavuşmamıştı. Dolayısıyla elektron akımı konusunda bir fikir sahibi değildi. İlerleyen zamanlarda ise her şey açıklığa kavuşmuştu ancak akımın yönü konusunda bir değişikliğe gidilmedi ve bütün elektrik devre teorileri bu kabule göre geliştirildi.