Enerjinin var olmadığı bir dünya düşünülemez. İnsanlar günlük hayatlarının her anında bir şekilde özellikle elektrik enerjisine ihtiyaç duyarlar. Bu durumda elektrik enerjisinin üretiminin sürekliliğini zorunlu kılar.
Bilindiği gibi yaşadığımız dünya üzerinde enerji kaynaklarının büyük kısmı sınırsız ve sürekli değillerdir. Dünyada hızla artan enerji nüfusuna karşılık enerji kaynaklarının sınırlı kalması, doğada yeterli miktarda enerji kaynağı bulunamaması sıkıntısını da beraber getirmektedir.
Her ülke kendi enerji ihtiyaçlarını uzun süre karşılamak için her türlü olanağı kullanmak isterler. Bunun yanında yeni teknolojiler üreterek yeni enerji kaynakları bulmaya ve bu enerji kaynaklarını en verimli ve ideal şekilde kullanmak isterler. Günümüzde savaşların bile birçoğunun açık veya gizli nedeni de gelecekteki enerji kaynaklarına şimdiden sahip olmak istemeleridir.
Günümüzde enerji üretimi için kullanılan petrol, kömür gibi fosil yakıtların gittikçe tükenmesinden ve enerji üretimi sırasında çevreye verdikleri zarardan ötürü yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyaç gün ve gün artmaktadır. Enerji kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle doğal kaynakların enerjisinden yararlanmak, bunların en kolay ve basit yöntemidir.
Bunların en önemli ve en çok kullanılan türlerini sıralayacak olursak güneş enerjisi, jeotermal enerji, rüzgâr enerjisi, soğuk füzyon, gel-git veya dalga enerjisi, biyogaz, su kinetik enerjisini belli başlı enerji kaynakları olarak sıralayabiliriz.
Bunlardan en yaygın olarak faydalanılan enerji kaynakları güneş ve rüzgârdır. Güneş atmosferi dolayısıyla yeryüzünü eşit olarak ısıtamaz. Bu düzgün olmayan ısı dağılımı ve yeryüzü şekillerinin farklılıkları rüzgâr etmenini oluşturur. İlk kullanımı eski çağlara kadar dayanan rüzgâr enerjisinde temel prensip, hareketli havanın bünyesindeki kinetik enerjinin bir eksen etrafında dönen kanatlar aracılığıyla mekanik enerjiye, mekanik enerjiden de elektrik enerjisine dönüştürülmesidir. Bu kaynak fosil kaynakların aksine sınırsızdır, yani yenilenebilirdir, büyük bir potansiyele sahiptir ve en önemlisi de temizdir. Enerji üretim esnasından herhangi bir yan ürüne, atığa veya atık gazlara sebep olmaz.
Rüzgâr enerjisi kaynağı uygun olan;
• Çiftliklerde, villalarda, dağ evlerinde
• Sanayi tesislerinde ve akaryakıt istasyonlarında
• Tarımda, sulama ve pompalama sistemlerinde
• Haberleşmede, aktif cihazların enerjisinde ve GSM baz istasyonlarında
• Radyo ve TV verici ve istasyonlarında
• Yatlar, deniz araçları ve deniz fenerlerinde
• Turistik işletmelerde gibi birçok alanda kullanılabilir.
Birçok ülkede kullanılmaya çalışılan bu sistem ülkemizin de bazı bölgelerinde faaliyette olup büyük yel değirmenleri vasıtasıyla enerji üretimi yapılmaktadır. Ülkemiz, coğrafi özellikleri göz önünde bulundurulduğunda genel olarak rüzgâr enerjisi üretimi bakımından verimli ve potansiyeli yüksek bir jeopolitik konumda yer almaktadır.